3 Aralık 2009 Perşembe

Çok çabuk döndüm:))


Dünyanın en şeker çocuğu bana kalırsa, babası " ne şeker bi kız ya" der işyerinde ikidebir. Kuzguna yavrusu anka görünürmüş, benim ankam çok merhametli, çok sevecen, kibar bi bebektir.
Burcuya " aslında o kadar uslu ki arıza bende sanırım " dedim." Bence de" dedi....

Yok yok biraz evde kendim için birşeyler yapamamaktan benim derdim galiba, artık tak ettiğinden midir bilmem ama saatler süren uyutma seanslarım çekilmez oldu.

Sabahları 8 de uyandırıyorum artık, eşimin sözüne geldim sonunda, sonra öğlen uykusuna 11-12 gibi yatınca, akşamda babasıyla bol koşuşturmacalı oyunlar oynayınca 9 da uykudan gözleri kızarmış oluyor, dün 15 dakika içinde uyudu...Mutfağımı topladım, baktım cezbeden bir dizi bulamadım çıktım aylardan beri elimde sürünen kitabımı okudum, önceki gece 3'te yattığımdan uykum geldi, uyudum...Huzurla...

Farkındayım değilim ayrı mesele ama adını Nazlı koysaymışım olurmuş, ben çok nazlıyormuşum herkesler öyle diyor, o yüzden de sabrım tükendiği an ses yükselmesinden dolayı hem ben vicdanımı sorguluyorum hem o sorgular gözlerle bana bakıyor.

Sırada bekleyen 3-4 kitabımı yine 1 arkaya itip en ön sıraya "öfke kontrolü" gibi kitapları yerleştirmeyi düşünüyorum..

Hep deriz ya "aslında hiç öyle değildir" diye. Doğru gerçekten, yalnızken o kadar uyumlu o kadar komik o kadar mülayim bir çocukken, yaşı yaşına yakın bir çocukla biraraya geldiğinde kıyametler kopuyor, demiştim ya kibar bir kız, elinden oyuncağı çekilerek alınmadıktan sonra paylaşır herşeyini, itmez kakmaz kimseyi, bilmez çünkü...Ama eğer işine gelmeyen bir durum olursa ağlamaktan da geri kalmaz, hadi sustur susturabilirsen. Arkadaşımın 3,5 yaşındaki kızı Ece'nin oyuncaklarını ona vermemesinden ve bağırmasından dolayı onun ağzını 5 karış açıp ağlamasına sinirlensem de sonra düşündüğümde kızım için içim eziliyor çünkü minişim ne bağırır kimseye, ne de vurur, ağlamaktan başka ne çaresi var ki..





Pişmeden,


Pişince.


Dün akşam Yelizin tarifindeki bu kurabiyeleri yaptım, Rüya kadar Ulaşta sevdi, belki biraz daha fazla sevdi:))
Akşam yemeğinde somon balığı çorbası yaptım, çok sevdi, tarifi başka postta isteyene..
Bu akşam da uyusa yine saat 9'da, bende düğme diksem, ilik açsam:))
Yeni aldığım kutuya takılarımı bölsem,
Ertesi gün ne giyeceğime karar versem,
Makyajımı silip, lenslerimi çıkarıp cildime bakım yapsam,
Tırnaklarımı rahatça törpülesem,
Toz alsam,
Kitap okusam,
Çamaşır assam,
Bir dizi seyretsem..vs.
Tamam bir akşamda hepsini yapamam ama bundan sonrasında belki olur..
I ıh bu akşamda yapamam çünkü annem geliyor, rahatça muhabbet etsem......
Not: Beril ve Zeynep bize geldi, yarınki postta...

12 yorum:

Mlke_Btkn dedi ki...

Yani Elif'im,tam da alışıyorduk yokluğuna ki çabucak döndün :):)
yavv bizim Batıkan'da hiç bilmez vurmayı ah yapmayı bile, itmeyi kakmayı, geçen gün çocuk oyuncakları aldı elinden gıkı cıkmadı hafif itti Batıkanı çocuk bizimki hemen bizim yanımıza geldi...
Yani demem o ki biraz savunmada öğrenmesi lazım aslında ama nasıl, ahh zorr velhasılkelam zorr :)
Kurabiyeden bize yokmu?? ohh şarjım bitti de; git orda kurabiye yap afiyetle ye...cık cık cıkk...

elfeyp dedi ki...

Ya bizimkinde de var öyle bir durum. Bir ara yazacağım ben de blogta. 3-4 yaşındakilerin arkasından koşuyo abla abi diye. Geçenlerde fena bi tokat yedi bi cadıdan. Ben nasıl oldum tahmin edersin. Neyse bunu blogta anlatayım ben bi ara :)

füsfüs dedi ki...

canım benim iyi olmana sevindim, sadece bir akşam işlerin yolunda gitmesi bile insanın moralini düzeltiyor değil mi?
akşamın o saatlerini ben de nasıl iple çekiyorum bilsen, defne uyusun, makineyi boşaltayım, dizi izleyeyim, birkaç kutu yapıp süsleyeyim, kitap okuyup dizi de izleyebileyim istiyorrum, ahh ah
zeyneple berili de bekliyoruz bu arada:)

füsfüs dedi ki...

takmışım dizi izlemeye puhahah

βЄƉΔЯƉЄм dedi ki...

bitaneciğim... bu dönem çok fazla sinir bozukluğu yaşanması normal :) büyüme dmnemindeyiz hepimiz... çocuklarımızla birlikte sabrımızı büyütüyoruz, ben seni tanırım anlattığın kadar vahim durum olmadığına eminim.. En azından herşeyin üstesinden geleceğinden hiç şüphem yok ;) öpücükler...

ELİF dedi ki...

Melikem, e gidim ben o zaman:) bizimki basıyo yaygarayı elinden bişi alındığında,yani Rüyanınki de başka bi cadılık örneği. Yemedim kız 1 tanecik yedim sadece:))Gel sen ben sana neler yaparım.

Elifciğim,bekliyorum anlatmanı.

Füsunum, bi gecede toparlanıyo insan gerçekten. 2 satırda bir dizi izlesem he, vay be ne yoksunluk bizimkisi.Valla akşam aşk-ı memnuyu bile izledim annemle, 2 kadın olunca mecburen Ulaş ta izledi:))

Burcum, yok anacım 1 günde hallettim, el mi yaman ben mi misali:))

meltem dedi ki...

ooof elif of bu sıralar ben e çok dertliyim ve de bunaldım
ama şimdi uzun uzun yazacak mecalim bile yok inan:(
neyse anlatırım sonra canımız evlatlarımız allahım uzun ömür versin..

ELİF dedi ki...

Meltemim derdini söylemeyen derman bulamazmış kuzum.

NALAN dedi ki...

sınanıyoruz elif'cim yazdıkların o kadar tanıdık bildik ki,istediklerin sıkma kendimi hepimiz aynıyız işte iş,çoçuk,ev,sinir harbi,vakitsizlik...daha sayayım ki..
öpüyorum canım...

ELİF dedi ki...

Nalancığım, hep unutuyorum, yalnız benmişim gibi geliyor çoğu zaman.

Sen Gelince dedi ki...

Ben akşamları o dediklerinizi yapıyorum çünkü 9- 9.30 gibi uyuyor... ama saat 1'den sonra asıl hikaye başlayınca ben toparladığım bütün enerjiyi bir anda boşaltıyorum... Yanında bonus olarak da uykusuzluk... Ama düzenli bir uyku saati oluşması için erken kalkması ve erken bir saatte gündüz uykusuna geçmesi gerektiği kesin:)

ELİF dedi ki...

Özlemim çocuk dedğin erken yatar erken kalkar yahu,bu ne böyle:))