31 Mart 2009 Salı

hadi hadi hadi artık...


Çok sıkıldım ben bu soğuk havalardan hele de Eskişehir'in bitmez ayazından, Hadi yaz gelsin artık,sanki yaz gelince daha mutlu daha pozitif daha ZAYIF olacakmış gibi hissediyo insan.Rüya emmeyi bıraktıktan sonraki rejimim kör topal devam ediyor,arada aksaklıklar olsa da fena gitmiyor bence.

Sanki yaz gelince zayıf olmak mecburiyeti hisseder ya insan(en azından ben) , gaza gelmek daha mümkünmüş gibi.

Çok sıkıldım kilolarımdan, hemen yoruluyorum,ağırlıktan bacağımın sol yanı ağrıyor,kuzucuğum kucağımdayken çabuk yoruluyorum,giydiğim hiçbirşey yakışmıyor,kıyafet almaktan nefret ediyorum çünkü hiçbiri güzel durmuyor.

Yaz gelsin;

Rüyacımla birlikte bahçemize şişme havuzunu kurup,başına şapkasını geçirip oyun oynamak istiyorum,parklara gidip (Büyükerşen'in süper parklarına:)) gezmek istiyorum,dondurma yemek istiyorum,pazar kahvaltılarını bahçeli lokantalarda yapmak,pikniğe gitmek istiyorum, işten eve geldiğimde kızımı alıp kısa yürüyüşler yapmak istiyorum,

HADi Yaz Gel ArTIK.....

30 Mart 2009 Pazartesi

HAFTASONU...

Haftasonumuzun yarısı güzel yarısı sıkıcı...
Cuma akşam annemle babam geldi,pazar sabah erkenden de gittiler Geliboluya,
Rüya ilk başta -herzamanki gibi- (aslında mızmızlığından) yabancıladı ama kısa sürede alıştı,1 günlüğüne de olsa çok iyi geldi bana bizimkilerin gelmesi.
Pazar günü ise oy kullandıktan sonra tüm gün yalnızdık evde rüyayla,son derece sıkıcıydı yani,havada oldukça güzel olduğundan evde oturmak sıktı bizi,nedense tek başımıza çıkmak istemedim dışarı.

27 Mart 2009 Cuma

mızmız...


Dünkü yazımdaki olay bugünde devam etti,uyumadı yine ama ben bu sefer uyutmak için hiçbir çaba sarfetmedim sadece bekledim...cık...
Bu son haftadan beri sanırım Rüyanın huyu değişiyor ve özellikle bana yapıyor,yemek yemesi azaldı,mama sandalyesine oturtmak bir mesele,gündüz uyumuyor vs.
Bu sabah 06:30 da uyandı,yanına gittim yatağına düzgün yatırdım(turluyo yatağın içinde çünkü),her zamanki gibi oturdum sandalyeye ve uyuyormuş numarası yaptım,yok ııh,saçını okşadım,yok ııh, akşam az yediği için acıkmıştır ve açlıkla yer diye düşünerek biberon maması yaptım,midesi bulandı, yanımıza yatırdım;uyumadı,en iyisi kahvaltısını hazırlayayım dedim,indik mutfağa ,beklerken mızır mızır ağladı, ve mamasını vermeye başlayınca başladı ağlamaya zor zahmet yarısını yedirdim,çok ağladı, e tabi benim sinirler de ağladı. Ne yapayım yemesin dedim aldım kucağıma,koydu kafasını omzuma ,iç çeke çeke dolaştık salonda ordan oraya...15 dakika sonra uyudu omzumda...Sanırım üstüne gitmemeliyim...

26 Mart 2009 Perşembe

sadece 1 uyku...

Rüyam gündüzleri 2 kere uyur öğlen saatlerinde 1 saat kadar, akşamüstü 1,5 saat kadar.Ama dün öğlen uykusundan sonra bir daha uyumamak için direndi, bir denemede bulundum,denemez olaydım,hemen vazgeçmeme rağmen yarım saat ağladı..sonuç;uyumadı.Akşam daha oynasa oynayacak, 21.30 da uyuttum neyseki.Aslında 9 aylık bebeğin gündüz 2 uykusu olması gerekiyor,biz şimdiye kadar çok istikrarlıydık,bakalım düne has birşey miydi yoksa böyle mi devam edecek,göreceğiz:)
Kelime dağarcığına bir kelime daha eklendi:dede (her ne kadar http://mucizemsinbebeim.blogspot.com/2009/03/neden-ki.html görmesede:) diyor işte napalım:))

24 Mart 2009 Salı

konuşmasamda anlatırım derdimi...


Rüyacığım dün gece biraz sık uyanarak uyudu,yanıma almak zorunda kaldım,sanırım gündüz yediği sebze püresinden dolayı içi yanmış olacak ki çok su içti.Her zaman su biberonunu gördüğünde ağzındaki emziği diliyle iter ve ağzını açıp yusyuvarlak yapar.Gece yanıma aldığımda yeniden uyandı o uyanınca bende tabi,göz göze geldik ve emziğini yine fırlattı ağzından ve ağzını açtı,1-2 dakika içinde beynim şarj etti,rüyacık susamış ve su istiyor,koştum aldım odasından biberonunu kana kana içti.
İşe geldim ve hala gözümün önünde o hali; ağlamadan,sızlamadan nasıl da anlattı bana susadığını...

23 Mart 2009 Pazartesi

2 gün yetmedi ama...


Haftasonu istanbuldaydık,

Sıkıştırılmış bir tatildi ama olsun istanbulun kokusu bile yetti bana,kendime geldim..

Rüyacığım da hiç zorluk çıkarmadı bana,akıllı kızım benim.

Cuma akşamı 16:30 gibi çıktık yola yalovadan pendike vapurla geçtik,zaten ablamların evi kartalda, çok çabuk vardık,pazar günü akşam da döndük,bol yemekli güzel 2 gündü.

Ayşegülle çok güzel anlaşıyor rüya,ayşegül kardeşim diyo zaten.

Biz iki kızdık şimdi 4 kız olduk:))

20 Mart 2009 Cuma

rüyacık 9 aylık miniş bi bebiş...

Doktor sıramızı beklerken eğlenelim dedik biraz.


Geçen ay gitmemiştik doktorumuza, dün akşam gittik.Rüya dediğim gibi minyon bir bebek,ben de eşimde ufak tefeğiz bir selvi beklememeliyiz,doktorumuzunda dediği gibi"Elif Hn. genler çok önemlidir".
8.150 gr.68 cm.boy 45 cm.baş çevresi.
Demiştim ya tam mercimek ağacı...


18 Mart 2009 Çarşamba

MERCİMEK AĞACI.

Kızıma ilk adım ayakkabısı aldım,18 numara, en küçüğü buymuş,anladım ki bizim rüyanın ayağı 16 numara falan çünkü bu ayakkabı bile büyük geldi.
Kendini yürüttürüyor bize böyle,başladı sırt ağrılarımız,o kadar minik bi bebek ki;eşimin babaannesinin de dediği gibi(ne demekse:)) tam bir mercimek ağacı...hoşuma gidiyor bu tabir..
Dün akşam doğduğundan beri 2.defa bıraktım rüyayı bakıcısına, gerçi 22.30 da döndük, ama bu sefer daha rahattım, sanırım alışması için alışıyor insan bırakmaya. Yeni uyumuştu, battaniyesine sarılı bir şekilde aldım,gittik evimize, biraz uyanır gibi oldu arabada ayaklar kıpır kıpır oldu, bi süre sonra tekrar uyudu,ama bu gece 2 kez uyandı,susamış,yanmış içi,uğraştırmadan daldı uykuya.Sabah evden çıkarken bay bay yaparak vedalaştık...

17 Mart 2009 Salı

RÜYA GİBİ....

Koca gözlü bebeğim,


9 aylık oluyorsun 2 gün sonra..


Ben tam 30 yaşındayım,evleneli 8 sene oldu,evliliğimin ilk yıllarında "ben 5 sene çocuk yapmayacağım"diye büyük büyük konuştum ve 4.yılımızda çocuk yapmaya karar verdiğimde bu büyük konuşmalar yüzüme tokat gibi indi,sen misin böyle atıp tutan,yok sana çocuk mocuk tokatıydı bu...


Hayatımda yepyeni bir sayfa açılmıştı, o çocuk istemeyen ben, tam bir psikolojik manyak şeklinde çocuk için kendimi yırtmaya başlamıştım bile; bir sene hiçbir müdahaleye gerek yok dendi ve ben 1 seneyi geçirdikten sonra hiçbir araştırma yapma gereği bile duymadan yattım laparoskopi ameliyat masasına,tamam ameliyatta olduk eee,nerde?hani?...YOK...


2-3 aşılama yapıldı,yok yok,tabi eskişehirde gidilmedik doktor kalmadı gibi birşey.


Ve ben karar verdim yine,karar verdim mi tamamdır illa harekete geçmeliyim,kararım; tüp bebek..


En iyisi olmalı, araştırma yaptım bu sefer:))istanbul Memorial hastanesi,ekip başı Semra kahraman,türkiyede ilk mikroenjeksiyonu yapmış,çok çabuk karar verdim ve ailem istanbulda olduğu için kalacak yer sorunumda yok,işi gücü bir yana bıraktım ve topladım pılımı pırtımı gittim.Her gün arşınladım ablamla ve bazen babamla beraber o hastanenin yokuşlu yollarını...Ne acayip bir dönemdi hayatımda; nasıl stresli nasıl eğlenceli,nasıl kötü,nasıl karışık......

Her gün yediğim onca ilaç ve iğneye rağmen sadece 2 tane yumurta yapabildik,benimle aynı yaşta olup hatta daha yaşlı ve aynı dozda ilaç kullananların 15-20 tane yumurtası oldu,neyse dedik hayırlısı kaliteli yumurta olsun yeter dedik avuttuk kendimizi.

Geldi çattı transfer günü,-aslında anlatabileceğim çok ayrıntı varken kısa kesmek istiyorum-Bu transfer oldukça sinir bozucu ve ağrılı bir işlem bu arada..

Eğer şehir dışında oturuyorsanız birkaç gün içinde evinize dönebilirsiniz dediler ama yok sağlam olsun ne olur ne olmaz düşüncesiyle yattım ablamın evinde sonuçları öğrenene kadar,15 gün ,sadece yattım.... Ve sonuç; büyük bir hayal kırıklığı...Hani filmlerde insanlar sabit kalırda mekan döner dururya aynen öyle,zaman durdu,annem durdu,ablam durdu,herşey durdu...Ben, gözlerimden akan gözyaşlarımı ne kadar tutmaya çalışsam da engel olamadım tüm gün akmalarına...

Ama en zoru ilkiymiş sonraki denemelerime itafen yazıyorum hiç biri bu kadar koymamıştı sonraki denemelerimin.Sonraki derken 3 tane daha deneme...

2.denemeyide hemen ara vermeden memorial hastanesinde denedim,bu seferki protokol(değişik ilaç denemelerine protokol deniyor) değiştirildi,daha çok iğne daha çok ilaç...sonuç mu sadece 1 tek yumurta, mikroenjeksiyona bile gerek duyulmadı,aşılama yapıldı,tabi ki yine üzüntü ve muz kabuğu.

Semra Kahraman aldı beni karşısına,"Elif Hanım siz tüp bebeğe uygun bir insan değilsiniz bence daha fazla denemeyin,evinize dönün ve akışına bırakın.KÜT...Bu ne yaa parasıyla bile yapamıyorum,herkes parası olmadığı için yaptıramaz ben yumurtam iyice azaldığı için yaptıramıyorum,benim memorialdeki doktorum Selman Bey de 2-3 yıl içinde çocuk sahibi olmanız lazım yoksa erken menepoz riski var ve olmazsa rezervler bitmek üzere dedi ve beni gönderdiler eskişehire,eskiyesi şehire...

Ama ben taktım bir kere,eşimin tüm "olursa olur,olmazsa olmaz,ben seni hep seveceğim"sözleri bile umrumda değildi,olmalıydı..Ne kadar çok hamile arkadaşım varmış,ne kadar çok duyuyordum,karşımda çocuğunu sevenleri gördükçe zavallı hissediyordum kendimi, çok zavallı...

Hadi bakalım bu sefer Ankaraya,burdaki doktorum Anatolia Hastanesiyle çalışıyordu,ilaçlar burda yumurta toplama ve transfer orda yapılacaktı,ankaradaki doktorum"olur mu hiç asıl sizin zaman kaybetmeden tekrar denemeniz gerek tüp bebeği"demesiyle yeniden koşmaya başladım ümitlerimin peşinde,hazırdım,hadi bu sefer hadi...yeni bir protokol,yine hüsran...4.üde aynı yerde yine hüsran..

Ankaradaki doktorumda benden o kadar ümitsizdi ki, bana donörü bile önerdi,allahım ne kabustu, hiç düşünmedim bunu allah varya, ablam hazırdı herşeyiyle allah razı olsun ama hayır istemedim,içim istemedi.

Ve bu 4.hayal kırıklığından sonra hiç gücüm kalmamıştı artık,dayanamayacaktım tekrar aynı şeyleri yaşamaya.Hani evliliğimin ilk yıllarındaki gibi bu çocuk meselesi önemli olmayacaktı benim için. Çok kati bir karar verdim ve gerçekten kafamda bitirmiştim; o dakikadan itibaren karar verdim,kapandı bu mesele,ne adını anacağım ne hayatımı kabusa çevirecektim,BİTTİ,BİTMİŞTİR.Hayatımın kalan kısmını bir bebeğim olmadan da çok rahat geçirebilirdim,sanki herkesin olcak diye bi şart mı var,benim şansım böyleymiş.

Herkese ilan ettim ,ben vazgeçtim,istemiyorum,olmasada iyiyim,yeniyim,silkelenip kendime gelmeliyim.Benden daha çok rahatlayan ailem de bu konuda da tam destek verdiler(her zaman).

Ve...

Bu kararımın ardından sadece biray geçti ve MUCİZE...

Bu bir mucize.....

Tam 2 kere idrar testi,3 kere kan testi,2 ayrı doktora kontrol...

Bu hayatımın mucizesi...

Kan sonucumu öğrenmek için 15 dk.da bir aradığım laboratuardaki kadının telefonda"hamilesiniz bayan" demesini ve benim işyerimdeki böğüre böğüre ağlamamı hayatım boyunca unutamam...

Aylarca inanamadım,aylarca ya yoksa diye geçti hamileliğim...

İşte bundan dolayı mucizemsin bebeğim ve adın RÜYA..

Sen hayatımda yaşadığım en güzel,en benim olan,en harikulade duygusun...

Doğduğunda, olduğuna inanamayıp nefesini koklarken,allahım sana şükürler olsun dediğim.

Ben seninle hayata tekrar geldim,gerçek özgüveni yaşadım,zavallı değildim artık...
Bebeğim...

Ben artık senin sayende anneyim ve bu dünyanın en güzel duygusu...

Bunu yaşamadan ölmediğim için çok şanslıyım...

RÜYA kızım....Değerin paha biçilemez,ömrüm senin olsun....

13 Mart 2009 Cuma

hayat güzeldir...


Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama.
Yarım saat erkene kurulsun saatin
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..
Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine..
Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,
Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlıkbir gün dile
Sonra koş git işine, dünden, önceki günden,
Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,
Ohhh şöyle bir hafifle
Bir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden sesi duymak için alo de
Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksaYürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak
Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk görürsenyanağından makas al..
Sonra,şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, sen çok dar daiken kimler seni ferahlattı, hani kapını kimsenin çalmadığıgünlerde kimler kapını tıklattı?
Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor..
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak, yüzündegüller açtıracak..
Günün güzeldi değil mi?
Akşamın da güzel olsun..
Yemeğin ne olursa olsun, masanda illa ki kumaş örtü olsun..
Saklama tabakları, bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil, vazife yapar gibi hiç değil,
Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi,eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..
Gece evinde, dostların olsun
Sohbet mezen, kahkahan içkin olsun..
Arkadaşım, hayat bu daha ne olsun?
Ama en önce ve illa ki sağlık olsun!

Can YÜCEL

alkış ve bay bay...


Unutmadan yazmalıyım; rüyacığım şu sıralar en favori hareketleri;alkış,bay bay yapmak ve kendi eliyle(elini veya kafasını sağa sola çevirerek) avavava yapmak.Bay Bay yaparken demeyede çalışıyor ama pek becerdiği söylenemez ama ses son derece kart:)
Bir de son birkaç gündür bir huy edindi;yerde birlikte oturup oyuncaklarıyla oynarken ikide birde kucağıma gelmek için kollarını uzatıyo,ya uykusu gelince yapıyor ya da gideceğimden korkuyor,yakında keşfederim....
Rüyanın fotoğraflarının hepsi bilgisayarımda duruyordu,o kadar tembelim ki bir tane bile basılı fotoğrafımız yoktu,dün harekete geçtim ve yüklediğim fotoları gönderdim fotoğrafçıya ve artık elimize alıp bakabileceğimiz,hediye verebileceğimiz fotolarımız var,karar verdim her ay sonu bastıracağım...

12 Mart 2009 Perşembe

maydanoz...




Çok yemek seçen biri değilimdir ben,herşeyi yerim(zaten halimden de belli oluyor:)) Sevmediğim birkaç şey var,en başta geleni;maydanoz,hiç yemedim desem yeridir hayatım boyunca,tadını bilirim ama sevmem,eskiden daha vahimdi, yemeğin içinde varsa dokunmazdım bile o yemeye,bu durumu biraz aşmış olmama rağmen yine de sevmem.Dün markette alışveriş yaparken maydanoz gördüm,cumartesi de misafirlerim geleceği için aldım.Ve uzun zamandan beri düşündüğüm şeyi yapmaya o an tam olarak karar verdim: Artık maydonoz yiyeceğim neden mi; çünkü Rüya maydanozu yemediğimi görürse beni model alacak ve o da yemeyecek ,çocuklar hep örnek alırlar ailesini..


Veee..Biz Maydonozu Çok Seviyoruz:))))

10 Mart 2009 Salı

püff..kokulu rüya...




Akşam rüya hanımcım saat 22:00 gibi uyudu,gazı çok vardı(zar zor), Bende çok yorgun olduğum için yatmaya gittim,kamerasını açtım herzamanki gibi koydum başucuma, mıkır mıkır sesler,yorganın sesi,yatağın içinde gezme sesleri...(Kameramızın gece görüşü bozulduğu için geceleri sesle idare ediyoruz)hemen gitmedim yanına belki uykuya dalar diye ama üstünü açtı endişesiyle daha fazla dayanamadım ve gittim yanına,herzaman gitmek istemiyorum çünkü kapısı açılırken ses çıkartıyo, bir baktım benim minik kelebeğim yatağın ta öbür ucuna gelmiş,ağzında memesi tersten bana bakıyo,ter içinde kalmış,aldım hemen kucağıma; bir koku...bezler dolmuş...geceleri pek yapmazdı aslında:) bu arada rüyanın en kötü kokusu bile benim için dünyanın en güzel kokusu demekten kendimi alamıyorum ve dediğim içinde herkesten özür diliyorum:))))).Fotoğraftada gözüktüğü üzre babamız poposu dolu rüyayı uzak tutuyor:))Temizlendikten sonra uyumamız 23,30 du. Sabah ise 06:00 da ayaktaydık.Kıssadan hisse,sözün özeti; Uykum var....


P.S.:Pazar günü rüyacığım çok güzel balık yedi,hemde bayıla bayıla...

9 Mart 2009 Pazartesi

En iyisi gezmek..


Haftasonlarına bayılıyorum, cuma gününden hemen başlıyor tatil moduna girişim zaten,ama pazar öğleden sonra başlıyor pazartesi sıkıntısı...Çok yoğun bir haftasonu programı yaşadık,aslında perşembe akşamından başladı gezmelerimiz..Ah birde rüyacığım benden başka birindede dursa ve sürekli mızıklamasa herşey çok daha güzel olacak...

6 Mart 2009 Cuma

kilolarım ve ben....


Doğumdan sonra en çok taktığım konuların başında geliyor bu kilo konusu,helede hamile kalmadan öncede epey bir kilo almışsan.Bu arada rüya emmeyi bıraktığı için cesurca ele alabiliyorum bu konuyu,zira kime söylesem hemen susturuveriyorlardı beni.

Ne eski kıyafetlerim oluyor ne de mağazalarda beğendiğim kıyafetler yakışıyor,en iyisi hiç almamak deyip sinir bozukluğu içinde çıkıyorum mağazalardan,ama başlıyorum artık vereceğim kiloları azmettim,aldığım koşu bandı yatak odasından güzel bir dekorasyon aracı olarak bakıyor bana sessiz sessiz ama gel görki hiç sevmedim spor yapmayı,şimdilik akşam yemeklerini azaltarak başlamak istiyorum amacıma.Hadi Kolay Gelsin:))

3 Mart 2009 Salı

DİRENDİM...


Rüya hanımefendiler artık meme emmeyi bıraktı,8,5 ay direttim de direttim ama daha fazla söz geçiremedim,zaten son 1 aydır sadece geceleri emiyordu,2 günden beri o da yok artık,napalım buna da şükür diyeceğiz,ben isterdim ki şöle 1,5 yaşına kadar emsin:(( 4 aylıkken" ek gıdalara başlayacağız artık" dediğinde doktorumuz dünya başıma yıkılmıştı, hani 6 ay sadece anne sütüydü,2 hafta kendime gelememiştim üzüntüden, sanırım insan herşeye alışıyor...

2 Mart 2009 Pazartesi

BABABABA.

Rüya dün çenesini nene gibi yapıp bababababa demeye başladı.