5 Ağustos 2011 Cuma

My best friend..

Sabah, sen okula, ben işe giderken; anne, benim şarkımı aç, sesini aç, bağırarak söyleyelim dediğinde anladım; kendime çekirdekten bir arkadaş yetiştirdiğimi....
Yol(hayat) arkadaşım..

Daha bir sesli, daha bir eğlenerek söyledim..
Sen büyüdükçe, ben yalnız kalmayacağım,
Sen arabadan inince ben; tek kişilik bir koro oluverdim.
Sağol.

4 Ağustos 2011 Perşembe

İşte bu kadaaar!!!!!

Bunu yazmayı nasıl unuttuğuma inanamıyorum!!!
Beze hoşçakal diyeli15 gün oldu nerdeyse..
Hem de bir çırpıda,bir anda, ilk 3 gün içinde 1-2 kaza dışında hiç sorunsuz...
Gece,gündüz hiçbir kaza yaşamadan veda ettik o belini terletip, isilik çıkaran beze...
Zamanı varmış...
Geçen seneki o talihsiz denememizin sebebi de Rüya' nın hazır olduğuna dair belirtiler vermesiydi aslında, ikimizde yanılmıştık...
Arkadaş, çocuk büyütürken hiçbir şey için acele etmeyeceksin, bunu anladım...

Tarihe Not: 37 aylıkken bez bırakıldı:))
İnsanın çocuğu bezsiz dolaşıyor diye omuzları daha bir dik yürür mü allahaşkına?
Ya havam batsın!!! çok gururluyum:))))
Ondaki gurur, bendekinden bin fazla.....

Not: burnundan altına doğru dikkatlice bakınız: Bir ton ruj..
Kime benzedi bu çocuk bilmem ki....

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Su seven...

Buralara soğuklar gelmeye başladı bile, ne zaman başladığını anlamadığım yaz, hemen terkeder bu şehri, sadece 3-4 gece üstünü örtmezsin, sonra sabaha karşı üşütür bu şehir seni...Bana göre değil...12 ay yaz olsa hiç şikayet etmem, kışın doğmuşum ama hiç sevmem kışı...

Bulduğumuz her fırsatta suya giriyoruz, 4 gün Bodrum' a kaçtık....Haftasonları ise havuza gitmeye çalışıyoruz...

Çok seviyor suyu...Çocuk havuzunun kenarlarından tutup dalıyor, çıkınca da babası gibi kafasını sağa sola sallıyor ya görülmeye değer:)

Haa bu arada bir tavsiye; kocanızın sözüne güvenip, su kenarlarında çocuğu özgür bırakmamak lazım...Allahtan ona her daim yapışan gözlerim var....

14 Temmuz 2011 Perşembe

assos 2011...

 2 güncük, tam 16 kişi bir minibüse tıkıştık, yaptık bir delilik...
Assosun denizine bayıldım.
Denizden çıktıktan 2 dakika sonra, "anne, biz neden denise girmiyos?" diyen, dudakları mosmor, çenesi takır takır birbirine de vuran, sudan bıkmayan afacan...
En rahat olduğum kısım da, güneş koruyucusunu tamamen kendisinin sürmesi, sırtı dahil:) Kızım yeter, 2 günde bitirdin tüm kremi dediğimde, " anne, daha ayaklarıma sürmedim" dese de ayaklarına en az 3 kere sürmüş olduğuna emin olabilirsiniz...
Deniz bisikletinin müptelası, hala mısırın hastasıyız:)))
İştahının tavan yapmış olması da en az kremini kendi sürmesi kadar mutlu etti beni, tabi bu bir şaka; çok daha mutlu etti:)))
Tuvalet konusunda inanılmaz gelgitleri var, ben kesin bişi yaptım bu kıza bu konuda,
2 günden beri, "ben bezime yapmak istiyorum anne, ilerde yaparım tuvalete" diyor ya, var mı böyle birşey...Ciddi anlamda saldım bu işi, isterse 5 yaşına gelsin..
**
Yarın gece Bodruma gideceğiz, 4 gün boyunca ben güneşleneceğim, o krem sürecek...:)

Haa, ben görmemiş kişisi, 2 gün boyunca malak gibi güneşlendiğimden şimdi çatır çatır soyuluyorum, o işi de Rüya yapıyor, ohhh insanın kızı olsun, kızı:)))
**
**Anneannem, sana bişicik olmasın, nolur?

7 Temmuz 2011 Perşembe

Yatak büyük

Her bir yaşa, büyüdüğünün ispatını en azından kendime gösterebilmek adına değişiklikler yapıyorum..3 yaşın değişikliği;yatağımız büyüttük..Çok sevdi bu halini..
2 hafta önce tüm Pazar günümüzü odasını değiştirmekle geçirdik...Alttan çıkan arkadaş yatağını şimdilik ödünç alarak yukarı çıkarttık, yeni yatağının siparişini verdik, yarın kendi seçtiği!:) yatağı da gelecek...
Geçtiğimiz Pazar günü de Bursa-İkea' ya gittik, düşmesin diye yatak koruyucu, tek kişilik çarşaf,nevresim takımları vs. aldık...
Hatta abarttım, evdeki tüm tek kişilik takımları onun dolabına geçirdim, misafir geldiğinde ödünç alsam ruhu duyar mı acaba?:)
Ohhh öyle rahat yatıyorum ki artık...
Laf aramızda kalsın, 3 yaş falan bahane, ben bu yatağı en çok kendim için büyüttüm:))

30 Haziran 2011 Perşembe

3.yaş 4.parti.

 Nurturia dostlarımla küçük bir grubumuz var, her hafta en az 1 kere buluşup öğlen yemeği yediğimiz, herşeylerimizi paylaştığımız, arada bi kaçamak yapıp geceleri dışarı çıktığımız, can dostlarım...
Cumartesi bizde toplandık, mangal yaptık, herkes birşeyler hazırlamış getirmiş, yedik,içtik,gülüştük....
Çocuklar çıplak ayaklarıyla çimlerde koştular...


 Yine pasta, yine hediyeler...
O kadar alışmış olacak ki; bana dün, "anne bana hediye almayacak mısın?" diye sordu?
Aynen şöyle cevap verdim;
Yuh! artık kızım yaa!
Hoş kaçmadı bence ama demiş bulundum :))))




29 Haziran 2011 Çarşamba

3.yaş 2.parti.

Sanırım onun esas partisi bu!
Aylardır beklediği, her gün sorduğu...
Pastamın üzerinde pembe kuş,sarı kelebek, mavi bulut olsun, anne!
Haa bir de çilekli, dediği, aylardır...
Aynen böyle tarif ettim pastacıya...
Pembe kuş büyük olsun olur mu?!!
 Konsept kaygımız olmadı ama kullanacakları malzemeleri alırken bir baktık ki en sevdiği karakterlerden biri olan Mickey Mouse' u seçmişiz..





 Öğretmenim, ruj sür bana demiş benim süslü, kırmamış öğretmeni de...
Hay sürmez olaydım dedi öğretmeni, fotoğraflardan anlarsınız zaten, Ağzını şekilden şekile soktu bozulmasın diye.

 Öğretmeninin kuzusu...
 Ablamın katkılarıyla hazırladık arkadaşlarına vereceği, şapka,dilli düdük, balonlu hediyelerini, yine gecenin bir vakti...




Heyyy 3 yaş, seni de çok sevdim diğer 2 yaşların gibi...

Hoşgeldin!!!

**3.kutlamamızın fotoğrafı yok:) O yüzden 4.partiye geçiş yapacağız yarın, bekleyin:))

28 Haziran 2011 Salı

3.yaş 1.parti.

 Bu sene tam 4 kere pasta üfledi benim 3 yaşındaki kızım...
Koca bir parti yapmadık ama toplayınca koca bir doğumgünü oldu işte...
Bu ilk partimiz, aile arasında olan..
Annemler, ablamlar,yengeler,misafirler...
Yarın 2.partide görüşmek üzere:))

15 Haziran 2011 Çarşamba

İlk yıl sonu gösterisi..

Sondan 3. balıkçı, çok iyi kürek çeker:))
Kıvırırken 180 derece dönüş ile kıvıran,minik kızı tanıdınız mı?:)

Şu ünlü sosyal paylaşım ağına da yazmıştım; bu Haziran ayı pek bi mübarek diye:))
Kızımın ilk yıl sonu gösterisi, doğumgünü vs.
Ama gerçekten çok seviyorum Haziran ayını, anne olduğum ay olduğu için öncelik verdiğim kesinlikle şüphe götürmez:)

Asıl gösterileri; balıkçı olmalarıydı,
normalde ben bu yıl sonu gösterilerinde çok duygusallaşırım, gözlerim dolar, hatta ağlarım,
ama bizim balıkçı sahneye çıktığında ben bırakın duygusallaşmayı, gülmekten öldüm..
Yukarıdaki video koroya başlamadan önce ve benim çekim yaptığımı farkettiği an..
Sınıflarının en kısa boylusu, öğretmeni sahneye çıkmadan önce eteğinin belini daraltmak için dikmiş ama o eteğini yukarı çekiştirmekten usanmadı:)

Koroda da gösterisinde de herşeyi yaptı, gurur duydum:)

10 Haziran 2011 Cuma

Ders veriyor ya bazen bize...

Elbet birşeyler oluyor hayatımızda..
Sinüzit 1.sırada gelen olumsuzluk benim için, 10 günlük bir tedavi içindeyiz, 3 günümüz kaldı, 7 gündür antibiyotik kullanmasına rağmen sadece sabahları kalan öksürük halen köhürtülü, en azından sabahları gözünü açmasını bile engelleyen çapaklar sona erdi...

Bir Sapanca Nurtiria pikniği bile yaptık herşeye rağmen...

Çarşamba günü kreşin yıl sonu gösterisi var, biliyorum ki, en küçük sınıf oldukları için doğru dürüst bir gösterileri yok ama neden ben o gün gelsin biran önce diye heyecanlanıyorum bilmem...

Bu sene 1 hafta babaannesinin yazlığında, 1 hafta anneannesinin yazlığında kalacak, bensiz...O çok heyecanlı, ya ben ne yaparım onsuz bilmem...

Babasının diş problemleri var bir süredir, dün kucağındayken ona demiş ki;
- Baba, sigara içtiğin için geçmiyor dişlerin, sigara çok zararlıdır....
Ben bu diyalogun üzerine sadece 3 nokta koyar giderim, anlayan anlar...
...

25 Mayıs 2011 Çarşamba

Bugün orkide, yarın da domates, biber:)





Bahçeye kapılarımızı açtım bugün...
Orkidemi daracık saksısından kurtardım, nefes verdim,
Salıncağını sildim güzelce, seni salladım,
Dudağını çarpmana kızdım ama kıyamadım,
Babanın gelişini bahçede karşıladık,
Masama bambu servisleri koydum,
Sırf şıklığından yemek yemek istedin,
Zorla bir kepçe çorbayı bitirdin,

Bahçeme kapılarımı açtım bugün,
İçime yaz dolsun diye,
Toprağa elimi sürdüm,
üzerime enerji versin diye.....

23 Mayıs 2011 Pazartesi

4+4

Çok memleketim var benim, hepsi kıyılarda...
Kabul gören baba memleketi olur di mi?
Gelibolu...
2 güncükte olsa buluştuk, en sevdiklerimle...
Bu yorgunluk beni nasıl da motive ediyor hayret..

 Çanakkale' ye de gittik bu sefer...Aynalı çarşıya uğramadık:))

 Oyumu, tüm yolları en fazla 2 saate indirene vereceğim yeminle...
Hadi kapışın:)))