23 Nisan 2011 Cumartesi

Şapka Partisi...

Taa, 2-3 hafta önce bir yazı verdiler kreşten; 22 Nisan 2011 günü, geleneksel şapka partimiz vardır, kendinizin, evdeki artık materyallerle yaptıgınız bir şapka falan filan...
Benim işler hep böyledir, hep son dakkaya kalır, e bir de geziler falan derken, yumurta kapıya dayandı tabi..
Keçeden olmasını istedim, bir kısmını arkadaşım Çiğdem aldı, ben de iş çıkışı gittim malzemeleri almaya, yoktur benim evde öyle artık malzeme falan, zincir çekmekten bir adım öteye geçemem tığ işinde bile...
Biraz internetten fikir, biraz arkadaşlardan fikir derken oluşturdum kafamda...
Alternatif olsun diye bir sürü başka malzemeler de aldım, kullanmadığım o kadar çok şey kaldı ki, şapkanın maliyeti epey fazla oldu...

Neyse eve geldik, oturdum şapka yapımına...
Ortaya çıkan budur,
%100 kendim yaptım, elimi bile kestim, keçe dikmek zormuş arkadaş...
Seneye keçe yapmam ben:)))

 Benim yaptığıma inanmayanlar!!
Şapkanın alt kısmındaki çapraz dikişlere de dikkat çekmek isterim :)))
Lütfen yani:)))



18 Nisan 2011 Pazartesi

samsun,çarşamba,perşembe,ordu vs.vs...

Çocukluğumun en büyük şahitlerinden bu çeşme....
Nasıl anlatsam ki...
Karşısındaki koca gövdeli dut ağacı....
İkisine sorsanız günlerce anlatırlar...
Benim unuttuklarımı bile...

 Yorucu ve soğuktu...
 Gözümü açtım kapattım bitti sanki...

 Hayatta en sevdiklerim diye sayarsınız ya, anneannem ilk beşimin içindedir her zaman...
 Anneannem 4 sene önceki halinden çok daha iyi...Şimdi 88 yaşında...
 Bir daha görür müyüm bilmem....
 O olmazsa, bir daha o yollara gider miyim bilmem....Ama en az bir kere daha gideceğim kesin, ne kadar çok uzun olursa o zaman, o kadar iyi...
 Ahh hava güzel olsaydı da; köyümün içinde daha çok nefes alsaydım, çocukluğumu hayal etseydim...
Domuz tepesine çıkıp, dedemin söylememi en sevdiği türküyü söyleyebilseydim...
Yaz tatillerinde, uzun otobüs yolculuğunun sonlarına doğru, yaklaştıkça kalbime yerleşen heyecanı, çocuk olduğum için mi yaşar mışım acaba?

17 Nisan 2011 Pazar

Silkelenmeli...

Gecenin bir vakti oturdum bilgisayarıın başına, bloglara hızlıca bir bakış attım, ne çok uzak kalmışım, sevdiklerimin hayatındaki gelişmeleri takip edemez olmuşum....

Blog yasağı, zaten uzun zamandır üzerimdeki tembellikten fotoğraf çekememiş olmam, kendi koşuşturmalarım derken yazmaz olmuşum...

Bir Karadeniz turu yaptık geçen hafta, birkaç fotom var ve anlatacaklarım...

Pazartesi buluşalım, çok özledim ben zira....