Bu makinaların çıkardığı gürültülere öyle alıştı ki, dibinde çalışan silindirin deprem etkisi yapan vibrasyonundan bile hiç korkmuyor...
Beze geri dönüş yaptık, şimdi rahatız, ikimizde...
İlk söylediğimde çok kızdı bana, takma bez diye fırça attı, anlattım, sen hazır olduğunda giyeceksin kilodunu, söylediğinde dedim,
Tamam anne, sonra söyleyeceğim ama dedi, anlaştık:)
Her seferinde soruyor bana hala, neden bana bez takıyosun anne, diye,
her seferinde anlatıyorum...
Babası avukat olmasını ister, bense sanatçı...
Çok isterim gerçekten sanatın bir dalıyla ilgilenmesini, meslek olarak seçmese bile hobi olarak yapmasını...
Aslında o ne isterse onu olmasını isterim....
Zıpla, zıpla, zıpla diye şarkı söyleyerek, sekerek geziyor şu sıralar...
Asfalt kokusunu sever belki babası gibi, evliliğimizin ilk yıllarında her akşam duvardan duvara halı kaplı evimde asfalt toplardım halının üzerinden, çıkmaz biliyor musunuz, tinerlemeniz lazım, nohut rengi halı siyah benekli olurdu her akşam :)) Hiç şikayet etmedim ama...
Evlilik demişken tam 9 sene önce dün...
Üçümüz yedik kutlama niyetine yemeğimizi...
Dedim ki; annecim biliyor musun 9 sene önce bugün evlendik babanla...
Dedi ki; neden evlendik anne? :))
Ekmeğini taştan çıkarmak, tam da bu işi yapıyoruz...
Şişko silindirci Hüseyin Abiye, oğlu yok ya kızına öğretiyor işleri, dedim..
Gençsiniz yaparsınız bir oğlan dedi:))
Bilmiyor ki doğurma konusunda çok beceriksiz karşısındaki:))
Hem kız-erkek farkeder mi?
Şu an evde 5 adet kışlık montu var ve bunların sadece 1 tanesini ben aldım, o da geçen sene...
Bazısı 1 kere bile giyilmemiş, giyilenler de hiç eskimemiş...
Dolabı tıklım tıkış...
Annem; kızım alma artık birşey, çok fazla kıyafeti var, dedi...
Çok beğenmediğim sürece almıyorum ki zaten dedim:))
Hı hı inandı :))
Bu hafta tüketim hakkında yazdık, en tüketici ben, bugün süt harici birşey almayacağım, allahım ne tutumluyum....